Ethereum ile ilk kez tanışan kişiler genellikle onun üretim Token'ları, NFT'ler yaratma ve akıllı sözleşmeler yürütme işlevleri tarafından çekilir. Ancak, bugün bu platformu farklı bir bakış açısıyla inceleyeceğiz.
Ethereum temelde programlanabilir bir güven mekanizmasıdır, ancak bu, kullanıcıların ona koşulsuz güvenmesi gerektiği anlamına gelmez. Peki, o tam olarak nedir?
Ethereum'u, küresel bir veritabanı, ödeme platformu ve uygulama sisteminin birleşimi olarak düşünebilirsiniz. Merkezi bir yöneticisi olmayan bir uygulama mağazasını hayal edin; herkes burada akıllı sözleşmeler (uygulamalara benzer) geliştirebilir ve dağıtabilir, kullanıcılar bu sözleşmeleri kullanabilir ve ETH ile ödeme yapabilir. Bu, Bitcoin'in bir alternatifi değil, geleneksel kurumların yerini kod ile alarak güvene gerek kalmadan iş birliğini sağlayan tamamen yeni bir modeldir.
Ethereum başlangıçta iş kanıtı (POW) mekanizmasını kullanıyordu, yani ağ güvenliğini sağlamak için hesaplama gücüyle rekabet ediliyordu. Ancak, Eylül 2022'de, hisse kanıtı (POS) mekanizmasına geçişi tamamladı.
POS'un temel ilkesi şudur: Başkalarının işlemlerini doğrulamak istiyorsanız, önce kendi varlıklarınızı teminat göstermeniz gerekir. Kısacası, daha fazla ETH teminat gösteren ve daha istikrarlı davranan katılımcılar doğrulayıcı olabilir, blok üretme hakkı ve buna bağlı kazanç elde edebilirler. Bu, "elektrik çağı"ndan "bahis çağı"na geçişi simgeler.
POS mekanizması daha çevre dostu, verimli ve kaynak tasarrufu sağlıyor. Ancak bu, daha fazla ETH sahibi olanların yeni merkezi güçler haline gelip gelmediği sorusunu akıllara getiriyor.
Bu dönüşüm, güvenin ortadan kaldırılması değil, "güven makinesinin" "güven teminatına" dönüşmesidir. POS birçok avantaj getirse de, ortaya çıkabilecek yeni merkezileşme eğilimlerine karşı dikkatli olmamız gerekmektedir. Blockchain teknolojisinin sürekli geliştiği bu dönemde, merkeziyetsizlik fikri ile pratik işletim verimliliği arasında denge sağlamak hala devamlı dikkat ve tartışma gerektiren bir konu.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
13 Likes
Reward
13
5
Share
Comment
0/400
OnChainSleuth
· 10h ago
pos insanları enayi yerine koymak değişik yollarla zenginleri
View OriginalReply0
CoffeeNFTs
· 11h ago
Stake dönemi ne? pos köpekleri bile oynamıyor
View OriginalReply0
GasWhisperer
· 11h ago
balinaların merkeziyete doğru stake yaparken mempool'un dansını izlemek... klasik bir eth hareketi, bence
View OriginalReply0
PerpetualLonger
· 11h ago
ETH elli bin dolarda ne var? Ben pozisyonu artırın on bin.
Ethereum ile ilk kez tanışan kişiler genellikle onun üretim Token'ları, NFT'ler yaratma ve akıllı sözleşmeler yürütme işlevleri tarafından çekilir. Ancak, bugün bu platformu farklı bir bakış açısıyla inceleyeceğiz.
Ethereum temelde programlanabilir bir güven mekanizmasıdır, ancak bu, kullanıcıların ona koşulsuz güvenmesi gerektiği anlamına gelmez. Peki, o tam olarak nedir?
Ethereum'u, küresel bir veritabanı, ödeme platformu ve uygulama sisteminin birleşimi olarak düşünebilirsiniz. Merkezi bir yöneticisi olmayan bir uygulama mağazasını hayal edin; herkes burada akıllı sözleşmeler (uygulamalara benzer) geliştirebilir ve dağıtabilir, kullanıcılar bu sözleşmeleri kullanabilir ve ETH ile ödeme yapabilir. Bu, Bitcoin'in bir alternatifi değil, geleneksel kurumların yerini kod ile alarak güvene gerek kalmadan iş birliğini sağlayan tamamen yeni bir modeldir.
Ethereum başlangıçta iş kanıtı (POW) mekanizmasını kullanıyordu, yani ağ güvenliğini sağlamak için hesaplama gücüyle rekabet ediliyordu. Ancak, Eylül 2022'de, hisse kanıtı (POS) mekanizmasına geçişi tamamladı.
POS'un temel ilkesi şudur: Başkalarının işlemlerini doğrulamak istiyorsanız, önce kendi varlıklarınızı teminat göstermeniz gerekir. Kısacası, daha fazla ETH teminat gösteren ve daha istikrarlı davranan katılımcılar doğrulayıcı olabilir, blok üretme hakkı ve buna bağlı kazanç elde edebilirler. Bu, "elektrik çağı"ndan "bahis çağı"na geçişi simgeler.
POS mekanizması daha çevre dostu, verimli ve kaynak tasarrufu sağlıyor. Ancak bu, daha fazla ETH sahibi olanların yeni merkezi güçler haline gelip gelmediği sorusunu akıllara getiriyor.
Bu dönüşüm, güvenin ortadan kaldırılması değil, "güven makinesinin" "güven teminatına" dönüşmesidir. POS birçok avantaj getirse de, ortaya çıkabilecek yeni merkezileşme eğilimlerine karşı dikkatli olmamız gerekmektedir. Blockchain teknolojisinin sürekli geliştiği bu dönemde, merkeziyetsizlik fikri ile pratik işletim verimliliği arasında denge sağlamak hala devamlı dikkat ve tartışma gerektiren bir konu.